-
Notifications
You must be signed in to change notification settings - Fork 4
/
turkflood
3 lines (2 loc) · 3.9 KB
/
turkflood
1
2
3
Hiç bir flood evde bir bilgisayar vardı floodu kadar derin ve her okunduğunda bu kadar etkili olamaz
Beyler sinirden elim ayağım titriyor Evde bir tane bilgisayar vardı 3-4 ay öncesine kadar, kardeşimle ortak kullanıyorduk. Bu salak(benle yaşıt) sürekli saçma sapan yerlerden müzik, oyun indirip bilgisayara virüs bulaştırıyor. Yüklediğim virüs programını da silmiş. "Bilgisayarı yavaşlatıyormuş" Kız müzik indirdim diye yarım mb'lik exe indirip bilgisayarı malware dolruruyor. 5 dakikalık bi parçanın yarım megabayt olmayacağını bile anlayamıyor. Hala internet explorer kullanıyor, tarayıcı toolbar'a boğulmuş. Bir gün bilgisayarı açtım, windows yazısını geçemiyor alet bir türlü. Salona gittim annemle ikisi oturuyor, dedim ne yaptın bilgisayara açılmıyor. Ben bi şey yapmadım dedi. Geldiler odaya annemle. Bi iki kere açıp kapattık, durum aynı "Ben kapattığımda sağlamdı" dedi kardeşim. Annem de "Bilgisayarı sen bozdun suçu başkasına atma" dedi. Kızdı bir sürü, bilgisayarı kullanmamı yasakladı. Şifre koydular bilmiyorum vs. (Şifre olmasa bile açtığımı görüp kapattırır.) Bilgisayarı servise götürmüşler, onlar da harddiski sıfırlamışlar, içindeki tüm dosyalarım gitti diye söylendi kardeşim(sims oyunları, salak salak müzikler sadece), annem bi de bu yüzden azarladı tonla. Her neyse, ben yazın bir tanıdığın yanında çalışıp, 400-500 lira kadar biriktirmiştim. Bununla gidip bir netbook aldım. İçine de Ubuntu Netbook remix yükledim.(Linux tabanlı bir işletim sistemi, internete girmekten başka bi şey yapmadığım için windows yüklemedim) Bilgisayarı aldıktan 1 hafta sonra, belli ki kardeşim açmaya çalışmış şifre olduğu için açamamış, annem sen neden şifre koyuyorsun şu bilgisayara, ne gizliyorsun bizden, o şifre kalkacak yoksa interneti keserim diye azarladı. Linuxta şifre kaldırılmadığı için(ya da ben kaldırmayı bilmiyorum) şifreyi "1" olarak değiştirip söyledim ikisine de. Bugün, okuldan geldiğimde baktım netbook yok ortada. Sinirden kendimi yiyorum, sonunda annem kardeşimi kursundan alıp eve netbookla geldi. Dedim netbook nerde, annem "sen onu bozmuşsun bize söylememişsin, biz de gidip tamir ettirdik" dedi. Ne bozması ne diyosunuz siz dedim. Meğerse salak kardeşim kendi bilgisayarını bozmuş (gitarını -nası yaptı tam bilmiyorum- anakarta tümleşik ses kartına bağlamış, ses kartı yanmış, anakart da çalışmaz hale gelmiş)(ya da gitarı bilgisayara takmaya çalışırken anakartı kırmış da olabilir, çok sormama rağmen söylemediler, bunlar benim tahminlerim). Sonra bu benim bilgisayarımı alıp sims falan yüklemeye çalışmış. Tabi netbookun içinde Linux kurulu olduğu için, sims oyununu yükleyememiş. Anneme de "Oğuz bilgisayarını bozmuş ama bize söylemeye utandığı için tamir ettirmiyo" demiş. Annem de alıp mahalledeki salak bilgisayarcıya götürmüş, o da benim netbooka vista yüklemiş. Üstüne üstlük her ihtimale karşı SİLMEYİN YEDEK diye isim verdiğim disk bölümü dahil tüm harddiski silmiş. (sonradan arayıp bilgisayarcıyı, görmedin mi silmeyin yazdığını niye sildin diye sorduğumda bilmiş bi tavırla "disk bölümü dediğin ya FAT olur ya NTSC olur yigenim, o disk bölümü virüslüydü, eks4 mü ne, öyle disk bölümü mü olur la" dedi. Ext4 eski linuxda kullanılan disk biçimidir. O adama ana bacı sövmemek için zor tuttum kendimi) Anneme o bilgisayar bozuk değildi falan diye açıklamaya çalıştım. Yalan söylüyosun dedi, bi türlü ikna edemedim, hiç abartısız 1 saat dil döktüm, işe yaramadı. yalan söylediğin için ceza olarak bilgisayarı kardeşine veriyorum dedi. Hiçbi şey diyemedim resmen beynim durdu. Ağlamamak için zor tuttum kendimi. 3-4 saat kendime gelemedim. O sinirle de bunları yazdım arkadaşlar. Kendinize iyi bakın, sanırım pek giremem artık